Ergonomik olmayan şartlarda enstrüman çalmanın bazı problemlere neden olacağını belirten Mikro Cerrah Prof. Dr. Eftal Güdemez, bunların başında ellerde artrit, yaralanma ve sinir sıkışmalarının geldiğini söyledi.
İSTANBUL – İnsanoğlunun varoluşundan bugüne, kültürel yaşamın içinde yer alan, keyif, eğlence, ibadet veya iletişim amacıyla kullanılan müziğin çocukların akıl ve bilişsel gelişimini doğduktan sonra olduğu kadar doğumdan önce da etkilediği araştırmalarla kanıtlanmış durumda. Müziğin fiziksel ve ruhsal sağlık üzerindeki etkisine vurgu yapan El Cerrahisi ve Mikrocerrahi Uzmanı Prof. Dr. Eftal Güdemez, düzenli müzik pratiği yapmanın kişisel disiplinin gelişmesinde de önemli rol oynadığını belirtti.
Genellikle erken yaşlarda başlayan müzik uğraşlarının bazı sorunlara da yol açabileceğini dile getiren Dr. Güdemez, bu sorunların yanlış yönlendirme ve ergonomik olarak uygun olmayan şartlarda enstrüman çalmayla ilişkili olduğunu söyledi.
Artrit, yaralanma, sinir sıkışmaları gibi sorunların müzisyenleri tehdit ettiğini aktaran Güdemez, istatistiksel veriler değişmekle birlikte bazı çalışmalara göre, % 90’dan fazla müzisyenin kariyeri boyunca bir şekilde müzikle ilgili rahatsızlık yaşadığının söyledi.
Bu tür sorunlarda doğru tanı ve tedavinin önemine değinen Güdemez, “Rahatsızlıklarda kişinin cinsiyeti, yaşı, müzikle ilgili geçmişi önemlidir. Kramp, ağrı, güçsüzlük, duyu kaybı (iğnelenme, uyuşukluk, yanma), uyumlu çalışmada zorluk ve sertlik görülebilir. Terleme sorunları, nabızda artma, ağız kuruluğu, çarpıntı olabilir. Korku, kaygı veya unutkanlık gibi bilişsel problemlerden bahsedilebilir. Hasta uyuşturucu, ilaç ve/veya alkol bağımlılığı, temsil iptalleri gibi davranışsal problemlerle gelebilir. Arkadaşları, ebeveynleri ve öğretmenleri ile ilişkileri sorgulanır. Düzenli egzersiz veya gevşeme egzersizleri yapıp yapmadıkları öğrenilir. Hobileri, uğraşıları, aşırı kullanma veya enstrümanla ile ilgili tetikleyici faktörler olup olmadığına bakılır” dedi.
Tedavinin çok yönlü yaklaşım gerektirdiğini söyleyen Prof. Güdemez, erken tanı ve doğru tedaviyle enstrüman çalmaya bağlı elde meydana gelen problemlerin kolaylıkla giderileceğini belirtti, “Birçok durumun birbirleri ile ilişkili olması, duygusal durumun da işin içinde yer alması ve psikolojik faktörlerin işi zorlaştırması, tedavi stratejilerinin de çoklu ve ayrıntılı olması gerekliliği gözden kaçırılmamalıdır” ifadesini kullandı.
Tüm vücutta en sık görülen kırıklardan bir tanesi el bileği kırıklarıdır. Kırığın normal rontgenlerden başka bilgisayarlı tomografi ve MR gibi ileri tetkiklerle incelenmesi tedavinin doğru planlanması için gerekebilir. Bu kırıklar el ve el bileğinin görünüşünü ve fonksiyonunu bozarak günlük yaşamı etkileyen sakatlıklara neden olabildiği için tedavisinin doğru planlanması ve takibi şarttır. Eğer uygun şekilde tedavi edilmezse eğriliklere, el bileği ve parmaklarda hareket kısıtlıklarına, ağrıya neden olabilir. Bazı kırıkların tedavileri alçı ile yapılabilirken bazılarının ise ameliyatları gerekebilir. Modern tedavi yaklaşımında mümkün olduğu kadar normal anatomik yapının sağlanması, kırığın sağlam bir şekilde tespit edilmesi ve erken harekete başlanıp günlük iş ve sosyal hayata en kısa zamanda dönülmesi amaçlanmaktadır.